Tarih: 28.02.2019 12:28

O kadar yer varken sazlık alana cami yapılır mı?

Facebook Twitter Linked-in

Eğirdir Gölü havzasının turizm tarım ve yaşana bilirlik ölçeğinde değerli kılan şey Eğirdir Gölüdür. Eğirdir Gölü dünyanındır ve stratejik önemli içme suyu kaynağıdır. Bu nedenledir ki 40 yıldır devletimiz gölün korunması için çok çeşitli yasalar çıkarmıştır.   Göl korunamamış göle özgü özel yasa çıkarılmış ve neyin nerede ne şekilde düzenleneceği belirtilmişse de. Göllün en önemli sorunlarından olan kıyı işgalleri yıllardır Göl kıyı kesimleri havzada “ kamu yararı denilerek, adeta yasaların “arkasından dolanarak”  kıyıları işgal ederek yapıya açma alışkanlık haline gelmiştir.
  Göl koruma yasaları  yürürlüğe girdiği son 35 yıl içerisinde göl kıyı kesimi gerek dolgu gerekse su çekilmeleriyle oluşan gölün alanına  yapı yapılması  yasakken bu yasak, kamu yararı adına camii, yol, karakol , sağlık ocağı vb. yapılarak yapıya açılmakta. . Bununla kalmamakta, arkasından burası ticari alana çevrilmekte; plaj kesiminde yıllar içerisinde yaşandığı gibi ticaret alanına çevirerek Rezerv alanı olarak konut üretecek ' ticari yapılaşmaya açmış olunmakta ve bölgede AVM ve Apart otel yapılmasının önünü açtı.
En son yapılan yapılar; yasa nedeniyle başında yapılamazken, biz kamu yararıyla adeta “kanunların arkasından böyle dolanılır”  dedirtmekte. Göl kıyılar adeta işgal edilmiş olmakta. Bu örneklerin yıllar içerisinde aynı şekilde süre gelmesi insanın aklına “kim kimi kandırmakta” dedirtmektedir.
Bu yapıların, kimine tapu verilmemekte,  açılan davalar nedeniyle kimine yıkım kararı çıkmakta sonunda” yapılmış yatır parayı!” “ verin oyu kurtaralım sizi!”  siyasi bakışı. Bu alışkanlık haline gelen ihlal ve işgaller sonucunda daima yara alan; olumsuz etkilenen daima göl ve yaşam ve alanları olmakta. Bu işi yasalara uymadan yaparsanız, nasıl güvenelim yönetime! Nasıl koruyabiliriz gölümüzü. Bu işi yasanın ‘arkasından dolanarak’ çözersen yapılan iş,” kamu yararı değil”  rantsal iş olmakta!
. Daha önceki yıllarda “kamu yararı” gerekçesi öne sürülerek yapılan acele kamulaştırmalar çeşitli kereler davalık oldu. Ama. Yıllardır ülkenin dört bir yanında devam eden yaşam alanların, ekolojik mücadelelerinin en önemli ayaklarından birisi de hukuksal süreçler olmakta.” Gerek Anayasa, gerek Çevre Yasası gerekse diğer yasalar belirli ölçüde yurttaşlara çevreyi, yaşam alanlarını, kültürel değerleri koruma görevi verirken, bu hakların her geçen dönem, siyaset/ sermaye/şirketler lehine biraz daha budandığını görmekteyiz.
CAMİ’YE KARŞI OLMAK DEĞİL
Eğirdir şubat ayında inşaat yapılması pek alışık olunan bir durum değildir. Seçimlere bir aylık bir süre kaldı; her nedense ikisi de  EGÖH lerince yapımı yasal  olmayan  apart otel! Camii yapımına başlandı. Öyle hızlı bir yapış ki bu önemli iki inşaatın ne tabelası var ne de töreni! Hatta şimdiden “Caminin alt kısmının bilen marketlerden birine  kiraladığı/ satıldığı! Söylenilmekte!” Eğirdir Menderes Mahallesine tamamen sulak alan olan gölün kıyı kurumaları nedeniyle oluşan ve zaman zaman dolgu yapılan göl kıyısına;  Cami yapılmakta. Cami yapılmasına karşı olmak mümkün değildir. Bunu başka hiçbir şeye çekmemek gerek. Burası yerimi? Başka yer mi yok? Burası ne belediyenin ne de şahsın alanıdır; gölün alanıdır ve koruma altındadır. Mahallede Camii yapılacak yer varken, hangi amaçla olursa olsun yasak olan bu gibi yerlere camii gibi kutsal mekanlarımızın yapılır mı?
Ne kadar sevaptır?
Ne kadar anlamlıdır? Buradaki  kıyıda yer alan  sazlık alanlar su canlılarının  balıkların- su kuşlarının- ürem  barınma yaşama alanlarıdır.. Cami ve çevre düzenlemesiyle buraların tahrip edilmesi yaşam için çok üzücü değil midir? Mahalle içerisinde camii için yer varken.. Cami yapımında gizlilik olmaz. Kim yaptırmakta bu camiyi , Mahallelinin burada cami olmaz ana yoldan geçip camiye ulaşmak tehlikeli, yanındaki tarihi tabakhane binası Cafeye dönüştürüldü, plaj olarak da kullanılmakta, kim nereyi ne den aklamakta! Buraya cami olmaz” demekte!
.. Göl yasalarının ve su canlılarının yaşamlarını görmezden gelmek nedendir? Yılların kıyı ihlallerinin arkasında gelen yeni yapılaşmalara yol açacak mıdır... “Alışkanlık, taktik” haline getirildi... Yasayı  “okul, cami, sağlık ocağı” vb kamu yararlarıyla” dolanmak! “
 Cami yapıldıktan sonra; caminin yanındaki her iki gölün benzer  alanlarına diğer resmi-özel yapılar yapılacak mıdır. Kim garanti eder?. 35 yıldır hep aynısı yaşandı da! Bu” isyan” camiye karşı çıkma değildir. Yaşandığı gibi “cami, sağlık ocağı, müftülük” denilerek kıyıların işgali arkasından malum. Yazık, günah değil mi? Sonra da çıkıp ne hale geldi memleket deyip bir birimize bakmamızın söylenmenin, ne yapıyorsunuz diyene de kızmanın bir anlamı kalmıyor. Giden yaşam olmakta.!.. Biz bu işgallerle kazanmıyoruz, kaybediyoruz! Herkes bilincinde de! Lütfen kimse bana camii yapımına karşı çıkılır mı demesin!  Camii yapılacak yer o kadar çok ki.  Ama göl zaten “çok hasta” “gölü tüketmekteler”  göle yara açılmaya devam edilmekte, bu gidişle bu yolla giderek açılmaya devam edilecek! Göl gitmekte bir daha geri gelemez! Ekonomiyi büyütmeyi gölümüzde ekolojik yaralar açmadan büyütmenin yolu gölü korumaktan geçer. Bunu yaparsak; para- sağlık kazanan oluruz.
 Mesele, apart otellere, camiye karşı çıkmak, cami değil!
Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici T.T.K.D. Eğirdir- Isparta Temsilcisi


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —