Madde bağımlılığı tedavisinde toplum ve aile desteği önemli

Madde bağımlılığı tedavisinde toplum ve aile desteği önemli

Madde bağımlılığı tedavisinde toplum ve aile desteği önemli

Isparta Valiliği görevine başlayan Vali Ömer Seymenoğlu, İlk toplantısını Uyuşturucu ve Madde bağımlılığıyla mücadele konusunda düzenlemiş ve bu konuda topyekun mücadele edilmesi gerektiğini belirtmişti. Önceki gün Isparta'ya uyuşturucu madde getirdikleri şüphesi ile takibe alınan araçtaki şahıslar dur ihtarına uymayınca polisin ateş açması sonucu N.B. hayatını kaybetti. N.B’nin daha önce Şehir Hastanesi AMATEM’de tedavi gördüğü öğrenilirken, AMATEM Psikiyatri Uzmanı Hasan Hüseyin Balcı, tedavi sürecinde önce hastanın kararlı olması gerektiğini, arkasından da toplum ile aile desteğinin önemli olduğunu vurguladı.
Tütün bağımlılığından bile kurtulurken kişinin istemesi gerektiğine değinen Balcı, “Madde bağımlılıklarında bu daha da önemli. İstediğin ilacı ver, istediğin tedaviyi yap, istediğin görüşmeyi yap, kişi kendisini mücadeleye hazır hissetmiyorsa yeteri derecede başarı sağlanamaz. Birinci prensip kişinin buna inanması ve bunun için mücadele etmesi gerekiyor. Bırakırken bir takım huzursuzluklar da olabilir, kişi buna katlanmalı. Burada toplumsal ve aile desteği önemli. Hepsi bir arada olmalı. Tek faktörle olmaz. Sen istediğin kadar hastayı tedavi etmeye çalış, aynı grubun içinde kalırsa birinci gün olmasa ikinci gün aynı olaya düşer. Madde bağımlılığı konusunda aile iyi bir gözlemci olmalı” dedi.
 
 
Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu, göreve başladıktan hemen sonra ilk toplantısını Uyuşturucu ve Madde bağımlılığıyla mücadele konusunda düzenlemiş, bu konuda toplumun her kesimi ile topyekun mücadele edilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Önceki gün Sav Kasabası’nda Isparta'ya uyuşturucu madde getirdikleri şüphesi ile takibe alınan araçtaki şahıslar dur ihtarına uymayınca polis ateş açtı. Araçta bulunan N.B isimli şahıs ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. N.B.’nin daha önce Isparta Şehir Hastanesi AMATEM’de tedavi gördüğü öğrenildi. AMATEM Psikiyatri Uzmanı Hasan Hüseyin Balcı, madde bağımlılığının ciddi bir rahatsızlık olduğunu dile getirerek, tedavi sürecinde kişinin istekli olması gerektiğini belirtti.
AYAKTAN TEDAVİ OLARAK HİZMET VERİYORUZ
Psikiyatri Uzmanı Hasan Hüseyin Balcı, AMATEM’lerin son 3-4 yıldır bütün illerde hastanelerde uygulanmaya başladığını ifade ederek, “AMATEM poliklinik ve yataklı olmak üzere iki şekilde hizmet veriyor. Isparta’da yaklaşık 3 yıldır ayaktan tedavi olarak hizmet veriyoruz. Son 15-20 yıldır maddelere ulaşım çok kolaylaştı. Gittikçe artan bir tempoda özellikle genç nüfusun artmasına bağlı da bir yaygınlık var. Bu konuda sadece sağlık alanı yok. Emniyet tedbirleri var. İlk görev maddeye ulaşımı engellemek. Okullarda alkol ve maddenin zararlarına ilişkin öğrenciler ve aileler bilgilendiriliyor. Biz de madde bağımlısı kişilere hekim ve ekip olarak yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi.
MADDEYE ERİŞİMİ ÖNLEMEK ÇOK ÖNEMLİ
Madde bağımlılığının çok ciddi bir rahatsızlık olduğunun alını çizen Balcı, “Hem kişinin kendisinde ileride fizik ve ruhsal bir yıkım yapabildiği gibi aile içinde de dramatik olayları ortaya çıkartabiliyor. Kişinin işlevselliğini bozuyor. Sürekli alta doğru itiyor. Örneğin çalışan bir insanın işlevini bozuyor. Daha çok zaman harcamaya başlıyor, ekonomik kayıplar başlıyor. Ekonomik kayıp başlayınca ruh sağlığı bozuluyor. Ruh sağlığı bozulunca madde bağımlılığı daha çok artıyor. Böyle kötü bir çemberin içinde dolanıp gidiyor. Dolayısıyla eğitim önemli. Maddeye erişimi önlemek çok önemli. Burada emniyet tedbirleri devreye giriyor. Maddeyi satan ve kullanana cezası var. Denetimli Serbestlik bu konuda devreye giriyor” şeklinde konuştu.
AMATEM’e GÜNLÜK ORTALAMA 7-8 KİŞİ MÜRACAAT EDİYOR
Şehir Hastanesi AMATEM’e gelen ağır boyuttaki madde bağımlılarını çevre illerdeki yataklı tedavi merkezlerine gönderdiklerini kaydeden Balcı, Isparta AMATEM’e günlük ortalama 7-8 kişinin müracaat ettiğini söyledi. AMATEM’de verilen hizmetleri anlatan Balcı, “Burada ilaç tedavisi yapılıyor ve gerekirse psikologlar görüşüyor. Madde bağımlılığında fizik ve ruhsal yönden kesilme belirtileri olur. Yoksunluk belirtileri, huzursuzluk, elde ayakta titreme, uykusuzluk, sinirlilik ve tansiyonda oynamalar ve insanın sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir. Alkol ve eroin bağımlılığında biz bunu görürüz. Eroin bağımlılığında fiziksel belirtilerin olmaması için bir takım ilaçlar veriyoruz. Esrar gibi maddelerde kesildiği zaman ruhsal bağımlılık belirtileri yapabilir. Bunun için de tedavi amaçlı ilaçlar veriyoruz ve görüşmeler yapıyoruz” diye konuştu.
BAŞARI ORANI YÜZDE 10-15 CİVARINDADIR
Madde bağımlılığı tedavisinde başarı oranının en gelişmiş ülkelerde bile yüksek olmadığına değinen Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne yazık ki başarı oranı istediğimiz düzeyde değil. Bunun bir sürü faktörü var. Bağımlılık çok ciddi bir rahatsızlıktır. Dolayısıyla başarı oranı yüzde 10-15 civarındadır.  Yüzde 20’yi geçmediğini biliyorum. Belli bir aralıkta bırakmak bile kardır. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Kişinin istemesi çok önemli. Sigara bağımlılığından bile kurtulurken kişinin istemesi lazım. Madde bağımlılıklarında bu daha da önemli. İstediğin ilacı ver, istediğin tedaviyi yap, istediğin görüşmeyi yap kişi kendisini mücadeleye hazır hissetmiyorsa yeteri derecede başarı sağlanamaz. Birinci prensip kişinin buna inanması ve bunun için mücadele etmesi gerekiyor. Bırakırken bir takım huzursuzluklar da olabilir, kişi buna katlanmalı. Burada toplumsal ve aile desteği önemli. Hepsi bir arada olmalı. Tek faktörle olmaz. Sen istediğin kadar hastayı tedavi etmeye çalış, aynı grubun içinde kalırsa birinci gün olmasa ikinci gün aynı olaya düşer.”
AİLE İLGİLİ İSE GARİPLİKLERİ FARK EDER
Son olarak madde bağımlılığı konusunda ailelere büyük görevler düştüğünün altını çizen Balcı, ailelerin madde bağımlılığını nasıl fark edebileceğine ilişkin şu bilgileri verdi: “İlgili bir aile ise çocuklarının davranışlarındaki garipliği fark edebilir. Eskisine göre odasına erken çekilir, eve geliş gidiş saatleri değişir, arkadaş grupları değişir, yatış kalkış saatleri değişebilir, okulda başarı oranı değişebilir. Bu konuda okullardaki rehberlik öğretmenlerine de büyük iş düşüyor. Ailenin rehber öğretmenlerle de iyi bir diyalog kurması önemli. Aile iyi bir gözlemci olmalı. Çocuğun gözünde kızarma olabilir, sinirli davranışlar ortaya çıkabilir, toplumsal kaçışlar olabilir. Ayrıca parasal ihtiyaç artabilir.”  GÜLSES GAZETESİ