Tarih: 10.03.2021 11:42

BURAK Derneği ve Isparta Kudüs Platformu’ndan; Miraç ve Mescid – i Aksa Fotoğraf Sergisi

Facebook Twitter Linked-in

BURAK Derneği Isparta Temsilciliği önderliğinde Isparta Kudüs Platformu tarafından Miraç ve Mescidi Aksa temalı afiş ve fotoğraf sergisi bugün saat 10.30’da Belediye İşhanı önü Kaymakkapı Meydanında yapılan törenle açıldı. Söz konusu sergi bugün akşama kadar görülebilecek.
 
Kısa adı BURAK olan Mukaddes Mekanları Tanıtma ve Kültür Derneği Isparta İl Temsilcisi Ali Çil’in organizasyonunda Isparta Kudüs Platformu tarafından gerçekleştirilen Resim Sergisi açılışına; İl Müftüsü Bayram Şahin, Belediye Başkan Yardımcısı Fahretdin Gözgün, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ramazan Tamer Büyükküpçü, Memur – Sen İl Temsilcisi Erdal Demiralay, Diyanet – Sen Isparta Şubesi Başkanı Osman Akçil, Cihannüma Derneği Başkanı Ali Osman Altunbaşak ve çok sayıda davetli katıldı.

Sergi açılış töreninde ilk olarak Kur’anı Kerim Tilaveti sunuldu. Ardından, mikrofona gelen Isparta Kudüs Platformu Temsilcisi Mesut Çelikkol, konuşmasında Miraç ve Mescid – i Aksa’nın önemini vurguladı. Çelikkol konuşmasında; “Değerli davetliler ve Basın Mensupları. Burak Derneğimiz işbirliğinde Isparta Kudüs Platformu olarak hazırladığımız Miraç ve Mescidi Aksa temalı afiş ve fotoğraflarla 'Fotoğraf Sergisi' etkinliğimize hoşgeldiniz. Öncelikle bu akşam idrak edeceğimiz Mübarek Miraç Kandilinizi tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.
 
Evet, biraz önce de söylediğim gibi bu gece Miraç Kandili’ni inşallah hep birlikte idrak edeceğiz. Bu gece, içinde birçok ilahi hikmeti, sırrı ve bereketi barındıran bir gecedir. Miraç, Mekke döneminde, risaletin zor zamanlarında, sevgili peygamberimizin, bir gece, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptığı ve yüce yaratanın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuğu ifade etmektedir. Bu gece, Kur’an-ı Kerimde; “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haramdan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz o, layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” şeklinde beyan edilmektedir.
 
Yeryüzünün iki mübarek mabedi olan, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’dan göklere uzanan bu kutlu yolculuk, Peygamberimizin şahsında insanlığın önüne açılan büyük bir ufuk, Allah’ın rahmetine, azametine ve kudretine görkemli bir şahitlik, varlığın özüne ve anlamına yapılan ciddi ve samimi bir yolculuktur. Hz. Peygamberimizin peygamberliğinin onuncu yılında vuku bulan Miraç gibi hikmetli bir yolculukta yüce Allah'tan bize çok kıymetli ve hayati değere sahip beş vakit namaz ve değerli müjdeler getirmiştir.  Miraç; ferdi, toplumu ve bütün insanlığı yücelten ve yükselten değerlerle buluşarak, zamanın önemini idrak ve sorumluluk bilinci ile her türlü kötülüklerden arınma ve ilahi emirlere teslimiyet göstererek, yüce mertebelere ulaşma azmini kuşanmaktır. Miraç; günde 5 vakit namaz ile yükselişin manası, hikmeti, hakikati ve evrensel mesajlarını yaşayarak Âlemlerin Rabbinin sonsuz rahmet ve merhametine ulaşmaktır.  Miraç, paylaşma, dayanışma, sevgi, saygı ve güzel ahlak gibi değerlerle insani yükseliş için büyük bir fırsat; merhameti azalan kalplerin ve eşref-i mahlûkat olma bilinci zayıflayan insanın yeniden dirilişi için en büyük imkândır. Miracın bize hatırlattığı değerlerin en önemlisi elbette Mescid-i Aksa’dır. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa Siyonist Yahudilerin işgali altındadır. Mescidi Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir. Bu mukaddes gecenin, Mescid-i Aksa bilincini, özlemini ve gayretini artırarak, miracın mabedinin selametine, işgal ve zulmün bertaraf edilmesine vesile olmasını temenni ediyorum.   
 
İnsanlık tarihine bakıldığında, "Sadece Allah''a kulluk" için yaratılan insanların çok önemli merhalelerden geçtikleri görülecektir. Çok büyük zikzaklar, iniş çıkışlar... Kimi zaman Allah''a kulluk etmişler, kimi zaman Allah''tan başka çeşitli varlıklara... Yüce Allah, Rasulleri vasıtasıyla insanları sürekli uyardığı halde, onlar yine de kimi zaman uyarıyı unutmuş, kimi zaman da işin başında karşı çıkmışlardır.
 
Günümüz dünyasına bakıldığında, yani modern çağda ise insanların edindikleri ilahlar oldukça renklidir. Kimin hangi sahte ilaha iman edip kulluk ettiği gerçekten karmaşıktır. Çağın insanı çoğulculuğa alıştığı için ilah edinmede ve kullukta bulunmada da hep çoğulculuktan yana olmaya çalmışmaktadır.
 
İşte öylesine bir dönem yaşıyoruz ki insanların ne ilahları net, ne dinleri net, ne de iman ve kullukları... Allah''ın hükmünü inkar ettiği, İslam şeriatını reddettiği, dahası kendisine laisizmi bir din olarak seçtiği halde, Müslümanlık iddiasından bir türlü vazgeçmek istemeyenlerin dünyasında yaşıyoruz. Bu çağın insanı meydan okuyor ve diyor ki: "Ben Allah''a da inanırım sahte ilahlara da; namaz da kılarım, kiliseye de giderim; hacca da giderim, faiz de yerim; laik de olurum, Müslüman da olurum; yani mü''min de olurum kafir de! "
 
İşte böylesine renkli bir dönemde biz istedik ki mü''min ve Müslim olduğunu iddia eden insanlar (özellikle genç dimağlar) dinlerini, imanlarını, Rablerini ve kime nasıl kulluk edeceklerini iyi bir şekilde anlayıp bilsinler ve imanlarının her an karşı karşıya olduğu bu felaketleri Allah''ın izniyle atlatabilsinler.
Siyonizm, Yahudi milliyetçiliğini temel alan ideolojik bir fikir hareketi olarak bilinmektedir. Burada amaç kutsal İsrail topraklarına kavuşmaktır. Siyonizm idealini benimseyen kişilere ise Siyonist denilmektedir. Yahudi milliyetçiliğinin temel ülküsü olarak kabul edilen Siyonizmde asıl amaç Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurmaktır. Bu inanca göre Filistin'in kutsal toprak olarak Yahudilere bırakıldığı inancıdır. Bu inancın benimsenmeye başlandığı tarihten bu yana pek çok savunucusu da bulunmaktadır. Bu fikrin savunucuları Filistin topraklarında bağımsız bir Yahudi devleti kurmak için çalışmalar yaparlar. Bu inanç sadece İsrail'de yaşayan Yahudiler değil uluslararası arenadaki tüm Yahudileri kapsayan bir düşüncedir. İsrail'in kurulduğu günden bu yana Filistin topraklarında Yahudi devleti kurulması için çeşitli zamanlarda hareketlenmeler olmuştur. Siyonist hareket de dönem dönem şekil değiştirdi.
 
Sorumluluk da insanı diğer tüm canlılardan ayıran bir özellik olarak kabul edilmektedir. Sorumluluk, tercihlerinden dolayı bir bedel ödemek anlamına gelmektedir. İmanın şartlarından olan ahirete imanın temelinde de sorumluluk duygusu yatmaktadır. Yaptıklarından dolayı hem bu dünyada hem de ahirette hesaba çekilecek olması insanoğlunu dizginlemektedir.
Yaptığı ve yapması gerekirken yapmadığı davranışlarından dolayı hesap vereceğini bilen insan, bu özelliği ile toplumsal hayatta yaşamaktadır. Bir vatandaş, bir eş, bir arkadaş, bir komşu, bir ebeveyn vb. olarak insan sahip olduğu sorumlulukları yerine getirdiği sürece sosyal gruplar içinde uyumlu bir şekilde yaşayabilmektedir. İslam dininin insandan beklediği de öncelikle bireysel sorumlulukları olmak üzere ailevi ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirerek yaşamasıdır. Bu sorumlulukların bir kısmı evrensel; bir kısmı kültürel; bir kısmı ise bireyseldir.

Kur’an insanın boş kaldığı anda başka bir işle uğraşmasını (İnşirah, 7) emrederek, sorumluluk alınmadan geçirilecek bir hayatın Müslüman şahsiyete yakışmayacağını vurgulamaktadır. Ancak günümüzde gençler başta olmak üzere Müslümanların çoğunun bu ilahi ilkeyle uyumlu bir şekilde yaşamadığı görülmektedir. Sosyal medya, televizyon, dizi ve filmler, oyunlar ve daha birçok malayani meşguliyet modern insanı esir almış durumdadır. Bu durum Müslümanın sorumluluklarını yerine getirmesine engel olmakta ve yeryüzünde adaletin değil zulmün hâkim olmasına katkıda bulunmaktadır. Bu noktada akla gelen soru ise Müslüman bireyin temel sorumluluklarının neler olduğudur. Bireyin sahip olduğu sorumluluklar, toplum içinde sahip olduğu rollerle ilişkilidir. Her birey sahip olduğu rollerin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirdiğinde daha yaşanabilir ve adil bir toplumda yaşayabileceğiz.
Konuşmama burada son verirken, etkinliğimize katılımlarınızdan dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunar, Mübarek Miraç Kandilinizi bir kez daha hayırlara vesile olmasını dilerim” dedi.
Törende daha sonra, davetliler Miraç ve Mescidi Aksa temalı afiş ve fotoğraf sergisini gezerek incelemelerde bulundular. Söz konusu sergi bugün akşam saat 18.30’a kadar gezilebilecek.
 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —