15 Temmuz İmam Hatipliler Derneği Başkanı Ramazan Çapan;
“15 Temmuz’u
iyi anlamak”
15 Temmuz İmam Hatipliler Derneği Başkanı Ramazan Çapan, 15 Demokrasi ve Milli Birlik Gününün 3. Yılı dolayısıyla makale yayınladı.
Başkan Çapan “15 TEMMUZU İYİ ANLAMAK” başlıklı yayınladığı makalede şöyle yazdı:
“Sabah kalktığında mahallede bir asker “dışarı çıkmak yasak, girin içeri” diye haykıracak, ansızın, polis jandarma ekipleri gelip evinden seni alacaktı. Ne şüphelisin, ne de bir suçun var. Sadece vatanı sevmek, demokratik haklarını kullanarak bir partiye gönül vermek ve belki de birkaç yerde ülke için yapılan güzel hizmetleri anlatmaktan başka bir şey yapmadın. Ailenin yanında kelepçeleyerek ve yerlerde sürükleyerek alacaklardı seni. Çocuklarının korkudan ağlamasına, eşinin bırakın diyerek yalvarmasına bakmadan ve nereye gittiğini bilmeden hatta helalleşemeden söküp alacaklardı seni. İdam sehpaları mıydı sonumuz yoksa bir kurşun muydu? Toplu mezarlara mı konulurduk, yoksa bir mezarımız bile olmaz mıydı? Gönlümüzde ebedi yaşayacak o kahramanlar olmasaydı…
15 Temmuz akşamı gösterdiğin cesaretten ödün verirsen, o günü unutursan , uyursan, uyutulursan o gün sen yaşa diye şehit olan 251 kişi -Allah Muhafaza- içinde belki senin de olacağın 251 bin meçhul mezar olacak belki de. 15 Temmuzu iyi okuyamayanlar, unutanlar, mecburiyetmiş gibi kutlayanlar, konjonktüre göre hareket edenler o gün yazılan destan, bu gün bir İngiliz oyunuyla bozulmaya çalışılıyor. Böl-Parçala-Yönet (yut) Türkiye tarihinde ilk defa kendi tankına, savaş uçağına hain askerlerine karşı top yekûn, ölüm pahasına birleşti. (istisnalar çok) Tanka karşı koşanlarla, markete koşanları, uçağa levye atanlarla, villalara sığınıp hava atanları, vatan için abdest alıp ölüme gidenlerle, kredi kartı belki geçmez diye nakit alıp akaryakıt istasyonlarına gidenleri, asla bir tutmamalı hatta iyi analiz etmeliyiz. Bunlara rağmen ülke genelinde görülmemiş bir kenetlenme ve kitlesel bir karşı duruş vardı. Bu gün her ne kadar konuşulmasa ve çok az dillendirilse de: -Şehitlerimiz gazilerimizin yanında bu destanın ana kahramanlarından biri de ülkenin başkanı değil midir? Marmaris’ten kalkan uçakla güvenli bir yere gidebilir, darbe bastırılıncaya kadar da (Örn: Bakırköy’de bir evde televizyon başında kahvesini yudumlayabilirdi) Destan yazmak için kahraman, kahraman olmak için de ölmeyi göze almak ve gereğini yapmak lazımdı. “Sizde gömlek varken, ben çelik yelek giymem’’ diyen o lideri şimdi dostum dedikleri parçalamaya çalışıyor. 15 Temmuz’da yaşananlar ile ülkenin Başkanını yalnızlaştırma çalışmalarını, dolayısıyla ülkemizi zayıflatma planlarını ayrı tutamayız. Anlayın lütfen çünkü artık dışarıdakilerin gücü yetmiyor. Yavaş yavaş Onu sevmememiz için ortaya sebepler çıkarıyorlar. Neden sevmemiz gerektiğini unutturuyorlar. Çünkü bu ülkeyi şahlandıran ve dünyada egemen güç yapacak olan bir lider var. Recep Tayyip ERDOĞAN… Bugün; hırsımızı, öfkemizi, menfaatlerimizi bir kenara bırakıp asla satmadan daha fazla O liderin arkasında yürüme vaktidir. Bu kapsamda: 15 Temmuz kahramanları 251 şehidimizi rahmetle, 2196 gazimizi minnetle ve vatanı için sokaklara çıkan halkımızı saygı ve hürmetle anıyoruz” diye belirtti.