Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, toplumda ahlak ve maneviyatın her geçen gün erozyona uğradığını belirterek; "Bu iki unsur bir toplum için olmazsa olmazdır. Zira, ahlaklı ve maneviyatı düzgün bir fert hiçbir suça meyil etmez. Dolayısıyla, o zaman toplumda ne hırsızlık kalır ne de arsızlık" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, dün partisinin Isparta İl Başkanlığı, 8. Olağan İl Kongresine katılmak üzere Isparta'ya geldi.
GENEL BAŞKAN ARIKAN ISPARTA
BASINIYLA BİR ARAYA GELDİ
Öğretmenevinde dün saat 14.00'te gerçekleştirilen kongre öncesi saat 10.30'da Kirazlıdere Tesislerinde Isparta Yerel Basınıyla 'Medya Buluşması' programında bir araya gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, burada hem açıklamalarda bulundu hem Gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı.
GENEL BAŞKAN ARIKAN; "ÜLKE OLARAK
ÇOK KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ"
Medya Buluşmasında konuşan Genel Başkan Arıkan; "Önemli bir süreçten geçiyoruz. Tarihimize, ülkemizde ve bölgemizde yaşanan hadiseler baktığımızda çok kritik dönemlerden geçtiğimize şahitlik ediyoruz. Niye böyle söylüyorum? Bölgemizde hiç olmadığı kadar tansiyon yüksek. Hiç olmadığı kadar Siyonist İsrail'in hedeflerine yaklaştığı bir noktaya kilitlenildiğine tanık oluyoruz. Bugün buradan aldığım enerjiyle net bir şekilde söyleyebilirim ki; bizim yapacağımız çalışmalarla, bizim gibi düşünen siyasi hareketlerle İsrail hedefine ulaşamayacak. İnşallah o çıkardıkları planları, yapacağımız siyasi çalışmalarla tarihin derinliklerine gömeceğiz."
"EKONOMİ GERÇEKTEN
ÇOK KÖTÜ DURUMDA"
Ülkemizde ekonomi çok kötü. Ama buna rağmen ekonomi dışında her şey konuşuluyor ama ekonomi konuşulmuyor. Adalet yeterince konuşulmuyor. Dış politikadaki zafiyet konuşulmuyor. Bizim siyaset yapabilmemizin yolunu üç maddede özetleyebilirim: Birincisi, ahlak ve manevi temelli politikaları hızla hayata geçirmek; ikincisi, üretime dayalı kalkınma modelini hızlıca uygulamak; üçüncüsü, şahsiyetli dış politika anlayışıyla Türkiye'ye daha dik, onurlu bir duruşu kazandırmak."
"KOMŞUSU AÇKEN TOK
YATAN BİZDEN DEĞİLDİR"
Peygamber Efendimizin Hadisi Şerifinde buyurduğu gibi, komşusu açken top yatan bizden değildir düsturuyla hareket eden bir siyasi partiyiz. Komşumuzun Müslüman ya da başka bir dine mensup olması bizi ilgilendirmiyor. Yeni bir dünya kurabilmek için komşumuzun da huzur içinde yaşaması gerekiyor. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Yaklaşık altı yüz elli yıl önce İbn Haldun, Mukaddime adlı eserinde toplumu çöke götüren etkenleri sıralamıştı: Dayanışmanın yok olması, üretimin azalması, tüketimin artması, liyakatsizliğin artması, adaletsiz uygulamalar, vergilerin artması, umudun tükenmesi, göçün hızlanması, gurur ve kibrin artması, gösterişin ve liyakatin azalması... Bu tespitler bugün için de ibret verici. Siyasi görüşü ne olursa olsun akşam başımızı yastığa koyduğumuzda bu maddelerden hangilerinin ülkemizde eksik olduğunu düşünmeliyiz. Üzülerek söylemeliyim ki hepsinin var olduğunu görüyoruz."
"ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT"
Bilindiği gibi, bir toplum için ahlak ve maneviyat son derece önemlidir. Zira, bu iki unsur olmazsa olmazdır. Bizde çocuklarımızı ahlaklı ve maneviyatı düzgün bireyler olarak yetiştirmek durumundayız. Bakın bugün çocuk suçları almış başını gitmiş, büyük suçlarını söylemiyorum bile. Oysa, biz çocuklarımızı ahlaklı ve maneviyatı düzgün kişiler olarak yetiştirmiş olsak toplumda ne hırsızlık olur ne de arsızlık. Bu duyduğunuz, gördüğünüz hiçbir olay ve suçlar olmaz. Toplum huzura erer ve bir türlü sağlanamayan adalet olgusu da o zaman net olarak sağlanır.
"EVLENMELER AZALIYOR,
BOŞANMALAR ARTIYOR"
Ancak, toplumumuzda çocuk suçları artıyor; on sekiz yaşından küçük evlatlarımız suça sürükleniyor. Geçen hafta gördük: Henüz on sekiz bile doldurmamış gençler İstanbul'da gündüz bir avukatı öldürdüler. Suçlarda artış ve adalet mekanizmalarının işlemediğine dair raporlar var. Aile kurumunun da darmadağın olduğunu gözlemliyoruz; boşanmalar hızla artıyor. Cinayetler, soygunlar toplumu ahlaki ve manevi anlamda tahrip ediyor."
"Gençler iş bulabilmek için yeraltı dünyasının isimlerine hatta suç örgütlerine müracaat etmek zorunda kalıyor. "Acaba bir iş bulabilir miyim? Bulduğum iş evimin geçimini karşılar mı?" diye düşünmek zorunda olan gençlerimiz var. Bundan yirmi dört–yirmi beş yıl önce bazı kesimler milli görüşü eleştirip farklı bir yol seçtiler; sonuç ortada. O tercihler ülkemizi bugünkü duruma getirdi.
"ERBAKAN HOCAMIZ YILLAR ÖNCE BÖLGE
LİDERLİĞİNİ GÖRMÜŞ VE D8'İ KURMUŞTUR"
Genel Başkan Arıkan, "Bölge politikasında Türkiye'nin lider ülke olması için masaya yumruğumuzu koymalı, bölge ülkeleriyle daha etkin ilişki kurmalıyız. Geçmişte D8 gibi girişimlerle sekiz ülkeyi bir araya getirmiş, bölgesel liderlik ortaya koymuştuk. Ama son dönemde Amerika merkezli girişimler ve Abraham İttifakı gibi yapılar bölgemize zarar veriyor. Amerika'nın liderliğinde kurulan hiçbir yapılanma bu coğrafyaya hayır getirmeyecektir; kan ve gözyaşı getirecektir. Kendimize geldiğimizde ise İsrail'in dizleri titremeye başlar. Bunun için önce kendi iç düzenimizi, kurumlarımızı toparlamalıyız."
"Türkiye'nin en büyük problemi kutuplaşmadır. Yirmi üç yıllık siyasetin sonucunda toplum ikiye bölündü; siyasi partiler birbirine düşman hale geldi. Siyasi partilerin, liderlerin bir araya gelmesinin bile haber değeri taşıdığı bir düzene geldik; bu kabul edilemez" dedi.