Tarih: 26.11.2017 09:00
    
     
    9 ayda 339 kadın öldürüldü
    
    
    Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle bir açıklama yapan Isparta Barosu Kadın Hakları Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Arzu Elma Benli, “2016 yılında ulusal ve yerel gazetelere 317’si silahlı toplam 397 kadın cinayet olayı yansıdı. Bu cinayetlerde toplam 367 kadın ve aile bireyi öldürüldü. 109 kadın ve aile bireyi de yaralandı. 2017 yılının Ekim ayına kadar toplam 339 kadın öldürüldü” dedi.
 
Isparta Barosu Kadın Hakları Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Arzu Elma Benli Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1999 yılında, 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti. Bu çerçevede, her 25 Kasım’da tüm ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenleniyor, kadına yönelik şiddet konusunun gündeme gelmesi, tartışılması ve farkındalık yaratılması sağlanmaya çalışılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü Kadına Yönelik Şiddeti; “Cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarlarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranış” şeklinde tanımıştır. Bu tanıma daha sonra ekonomik ihtiyaçlardan yoksun bırakarak uygulanan ekonomik şiddette dahil edilmiştir” dedi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET İNSAN HAKLARI İHLALİDİR
Arzu Alma Benli açıklamasında şunlara yer verdi. “BM Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’ne göre, kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, “bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen“ şiddettir. Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi, önsözünde kadınlara yönelik şiddeti, “erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlikçi olmayan güç ilişkilerinin tarihsel bir göstergesi” ve “erkeklerle karşılaştırıldığında kadınları zorla bağımlı bir konuma sokmanın çok önemli toplumsal mekanizmalarından biri” olarak tanımlar.
Kısaca; Kadınlara yönelik şiddet, kadınların ve kızların insan haklarının ihlalidir; maddi ve manevi bütünlük hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, ifade özgürlüğü, eğitim hakkı, çalışma hakkı gibi birçok hak ihlallerini de içine almaktadır. 
BAKANLIĞIN ÇALIŞMALARINI TAKDİRLE KARŞILIYORUZ
Türkiye, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele hakkındaki Avrupa Sözleşmesi, yani kısa diliyle İstanbul Sözleşmesi'ni Türkiye 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe koydu. Bu sözleşmenin amacı kadına yönelik şiddetin karşısına geçilmesi, kadına yönelik ekonomik, sosyal, fiziksel, cinsel her türlü şiddetin önüne geçilmesine ilişkin bir sözleşmedir
Kadına yönelik her tür şiddet insan hakları temel ilkeleri bağlamında suçtur. Ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar  Bakanlığınca kadınlara yönelik yapılan çalışmaları takdir ile karşılıyoruz.  Ülkemizde ve dünyada kadına yönelik şiddet ve cinsel istismarda mücadelede halen istenilen seviyede başarı sağlanamamıştır.
2016 yılında ulusal ve yerel gazetelere 317’si silahlı toplam 397 kadın cinayet olayı yansıdı.Bu cinayetlerde toplam 367 kadın ve aile bireyi öldürüldü. 109 kadın ve aile bireyi de yaralandı. 2017 yılının Ekim ayına kadar toplam 339 kadın öldürüldü.
KADINLARI AİLE FERTLERİ ÖLDÜRÜYOR
Kadın cinayetlerini  kocalar, sevgililer, eski kocalar, ayrılınmak istenen sevgililer işledi. Eşleri tarafından öldürülen birçok kadının ölümü ise çocuklarının gözü önünde gerçekleşti.
Kadınların  yüzde 35’i, boşanmak istediği için, ilişkisini sonlandırmak istediği için ve kendi hayatına dair karar almak istediği için öldürülürken, yüzde 15’i ise ekonomik nedenlerle öldürüldü.
Yasal mevzuatta getirilen gelişmelere karşın, şiddetin engellenmesine yönelik uygulamada uzun ve kısa vadeli çalışmalar yapılmaktadır. Zihniyetin değişmesi için devletin programı bulunmaktadır. Kadınların çalışma hayatına katılımı için düzenlemeler yapılmaktadır. Çocuk ve yaşlılar için kreş, bakımevi gibi yerlerin sayısının artırılması konusunda çalışma yapılmaktadır. Şiddet mağduru kadınların korunması ve rehabilite edilmesi için önem arz eden sığınma evlerinin sayısının nüfusla karşılaştırıldığında yetersiz olduğu görülmektedir.
GÜÇLÜ KADIN GÜÇLÜ TOPLUM
Kadın hakları savunucuları olarak bizler, kadının cinsel, fiziksel, psikolojik bütünlüğünün dokunulmaz olduğunu; kadının insan haklarının temel insan hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor; kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade ediyoruz.
25 Kasım gününün kadınlarla ilgili diğer günlerden önemli bir farkı vardır. Günümüzde, kadına yönelik şiddet olgusu, sadece bir kadın sorunu olarak değil, toplumsal bir sorun olarak çok yönlü olarak gündeme alınmalı ve çözüm üretmek için sosyoekonomik koşullar, politik gelişmeler ve kültürel etkenler birlikte değerlendirilmelidir. Yaşamsal öneme sahip bu sorunun ortadan kaldırılması için kamuya yönelik eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına hız verilmesi gerekir
Kadın güçlenip, eğitim alıp özgüvenini geliştirdikçe kurduğu aile, yetiştirdiği çocuklarda sağlıklı, özgüvenli olacak, güçlü bir toplumu oluşturacaktır.     Komisyonumuz Kadın Haklarının tanınması, korunması, uygulanması ve geliştirilmesi için çalışmalarına azim ve kararlılıkla devam edecektir.
 
    
    
    
    
Orjinal Habere Git
    
    — HABER SONU —