Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Prematürelikle mücadele anne rahminde başlıyor

Prematürelikle mücadele anne rahminde başlıyor

SAĞLIK 17.11.2018 07:50:00 0
Prematürelikle mücadele anne rahminde başlıyor
SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Hasan Çetin, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeniyle yaptığı açıklamada “Prematürelikle mücadele aslında anne rahmine bebeğin yerleşmesiyle birlikte başlıyor.” dedi.
 
SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Hasan Çetin, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeniyle yaptığı açıklamada şunlara yer verdi. “Her yıl 17 Kasım günü, Dünya Prematüre Günü olarak kutlanmaktadır. 
Prematürelik Aslında Azımsanamayacak Kadar Önemli Bir Sorundur
Dünyada yıllık prematüre doğanların sayısı yaklaşık 15 milyondur. Türkiye için ise yaklaşık 150 bin prematüre doğum olduğu bilinmektedir. 
Dünyada prematüre doğumlar sonrası bebek ölümlerinin fazla olması, bu bebeklerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde uzun ve sorunlu yatışlarının olması, taburcu olabilen bebeklerde bazen hayatları boyunca devam eden ve kendileriyle birlikte ailelerini ve toplumu ilgilendiren aynı zamanda ilave sorumluluklar yükleyen sorunlarla mücadele etmelerinin gerektiği gerçeğinden yola çıkarak, bu toplumsal soruna dikkat çekebilmek için 2010 yılından itibaren 17 Kasım günü,  Dünya prematüre günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. 
Dünyada genelde Prematüre Doğumlar Nelere Bağlı Olarak Oluşuyor diye bakıldığında;
- Prematüre doğumların yaklaşık yarısının vajinal infeksiyonlara bağlı olarak gerçekleştiği biliniyor. 
- Sigara içilmesi, stres ve diyet diğer nedenler arasında yer almaktadır.
- Anne olma yaşının ileri yaşlara kayması, ( 35 yaş sonrası)  da prematüre bebek sahibi olma olasılığını artırmaktadır.   
- Tedavi gebelikleri ve çoğul gebeliklerde de prematüre olma olasılığı artmaktadır. 
MÜCADELE BAŞTAN İTİBAREN KAÇINILMAZDIR
Prematürelikle mücadele aslında anne rahmine bebeğin yerleşmesiyle birlikte başlıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanlarının en temel sorumluluklarından birisi ailelerin sağlıklı bir gebelik süreci sonucunda bebeklerini kucaklarına alabilmeleri için verdikleri tıbbi bakım ve mücadeledir. Bu düzenli tıbbi bakım içerisinde genetik olarak belirlenmiş süreçleri de düşünerek bebeklerin olabilecek en sağlıklı koşullarda doğmalarını ve yaşama tutunmalarını sağlayacak bakım ilkeleri uygulanır. 
Bunun da en temel özelliklerinden birisi planlı gebelik ile başlamaktadır, anne-babalarda hem psikolojik hem de tıbbi olarak gebelik için uygun hazırlığın ve eğitimin verilmesi ile sağlanabilir.  
Anne-babaların ve bebeklerin genetik özelliklerinden dolayı maalesef sonuçlar her zaman yüz güldürücü sonuçlanmayabiliyor.
Prematüre bebeklerin doğumdan itibaren mücadele etmeleri gereken sorunlara yakından bakacak olursak aslında tablo bir bebeğin ve ailesinin tek başına üstesinden gelemeyeceği kadar ağırdır. Normal gününde doğumlar 39 haftasına girmiş gebelik sürelerini tanımlamaktadır. Bir başka ifadeyle gebelik süresi 38 hafta 6 günden daha erken olan bebeklerde klinik sorunlar daha fazla yaşanmaktadır. Bebeğin gebelik yaşı ne kadar düşük olursa sorunlar o kadar derin olmaktadır. Şu andaki tıbbi imkanlarla 23 haftadan daha büyük bebeklerin hayatta kalabilme şansları olabilmektedir. 
 
Türkiye’de TÜRK NEONATOLOJİ DERNEĞİ olarak gerçekleştirilen gayretli çalışmalarla, prematüre bebeklerde mortalite azalmaya başlamasına rağmen dış dünyada hayata tutunabilmek için organları yeterince olgunlaşmamış olan 23-24 haftalık bebeklerde yaşama oranlarında artış elde edilememiştir. Gebelik yaşı 28 hafta ve daha düşük olan, 1000 gr’dan daha düşük doğan bebeklerin yaklaşık %25-30’u maalesef yaşama tutunamamaktadır. 
5 yaş altı çocuk ölümlerinde de prematüre doğumlar önemli bir yer tutmaktadır.
Prematüre doğduktan sonra hayata tutunabilen bebekleri bekleyen sorunlar olarak;
• Uzamış akciğer sorunları
• Görme sorunları
• Beyin ve sinir gelişiminde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle serebral palsi başta olmak üzere bazı nörolojik sorunlar, 
• Beyin kanamaları ve şant ameliyatları, 
• Büyüme ve beslenme sorunları sayılabilir. 
Bu bebeklerin takipleri; yenidoğan uzmanlarının işin başında olduğu; çocuk nöroloji uzmanları, prematüre bebeklerde deneyimli göz hastalıkları uzmanları, çocuk hastalarda deneyimli beyin cerrahisi uzmanları, deneyimli çocuk cerrahisi uzmanları, gastroenteroloji ve beslenme uzmanları, rehabilitasyon konusunda yardımcı olabilecek Fizik tedavi hekimleri ve fizyoterapistlerle birlikte bu bebeklerin her an yanlarında olabilecek çocuk hekimleri ve aile hekimlerinin uyumlu işbirliği içerisinde kolaylıkla sağlanabilmektedir. 
Tüm bunları başarabilmek için alanında uzmanlaşmış Yenidoğan uzmanlarına, işlerinde uzmanlaşmış yenidoğan yoğun bakım hemşirelerine, bu bebeklerin bakılabilecekleri iyi donanımlı yenidoğan yoğun bakım ünitelerine ihtiyaç vardır. Sağlık idarecilerinin ise bu sürecin yönetiminde bu bebeklerin her ne kadar tartı olarak çok küçük olsalar da durumlarının diğer hastalardan, yenidoğan çalışanlarını da diğer çalışanlardan farklı değerlendirmeleri gerektiği sunulan hizmetin kalitesi ve sürekliliğini sağlamak bakımından önemlidir. 
Prematüre bebeğin ailesinin sabır ve sevgiyle bebeğini desteklemesine ihtiyaç bulunmaktadır. Prematüre bebek ailelerinin de hem psikolojik hem de sosyo-ekonomik olarak desteklenmeleri gerekmektedir. 
“17 Kasım 2017 Dünya Prematüre Günü” nün prematüre bebeklerinin bakım ve izlemlerinde iyileşmeyi sağlayacak duyarlılıkları artırmasını temenni ediyorum.” 

Cumartesi 14.2 ° / 5.9 °
Pazar 18.2 ° / 4.3 °
Pazartesi 20.4 ° / 7.1 °