Bugün, 16 Nisan 2024 Salı

65 yaşındaki her 10 kişiden birinde Alzheimer görülüyor!

65 yaşındaki her 10 kişiden birinde Alzheimer görülüyor!

SAĞLIK 22.09.2017 08:09:00 0
65 yaşındaki her 10 kişiden birinde Alzheimer görülüyor!
SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Nihat Şengeze,  Alzheimer hastalığının tamamen engellenemediğini, ancak yavaşlatmanın mümkün olduğunu belirterek, “Alzheimer hastalığı, 65 yaş üstünde her 10 kişiden birinde, 85 yaş üzerinde ise her 2-3 kişiden birinde görülmektedir” dedi.
 
Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Nihat Şengeze,  Alzheimer hastalığının tamamen engellenemediğini, ancak yavaşlatmanın mümkün olduğunu ifade etti. Özellikle hastalığın erken evrede tespit edilmesinin önemine işaret eden Yrd.Doç.Dr. Şengeze, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;
Ülkemiz ve dünya nüfusu giderek artmakta, ortalama yaşam süresi buna bağlı uzamakta, böylece Alzheimer hastalığının ülkemiz ve dünya için önemi artmakta olup tüm dünyada 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü olarak anılmaktadır. Ülkemizin nüfusunun, yaşlanma hızı dikkate alındığında özellikle genç nüfusun, giderek yaşlanacağı ve önümüzdeki süreçte Alzheimer hastalığın en önemli sağlık sorunlarından biri olacağı düşünülmektedir.
Alzheimer hastalığı, genellikle yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklar ile devam eden ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Bunama ya da demans üst başlığı altında %70 gibi bir oranda en sık görülen demans nedeni olan Alzheimer hastalığı, günlük hayatın her zamanki gibi sürdürülmesini engelleyen, ilerleyici kronik bir beyin hastalığıdır.
Alzheimer hastalığı ilk olarak doktor Alois Alzheimer tarafından 1901 yılında 51 yaşında bir kadın hastasında teşhis edilmiştir. Dr. Alzheimer ilk muayene sırasında bu hastada, ilerleyici zihinsel bozukluklar (hafıza, kavrama, konuşma ve yön bulma bozukluğu), işitsel halüsinasyonlar, hezeyanlar ve belirgin davranış bozuklukları saptamıştır. Daha sonra bu hastayı 1906 yılında ölene kadar yaklaşık 5 yıl boyunca izlemiştir. Hastanın ölümünden sonra 1907 yılında yapılan otopside beyinde anormal kümeleşmeler (plaklar) ve lif yumakları saptamıştır. Bugün beyindeki bu yumaklar ve plaklar Alzheimer Hastalığının beyinde oluşturduğu ana değişiklikler olarak kabul edilmektedir.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte görülme sıklığı artan Alzheimer hastalığı, 65 yaş üstünde her 10 kişiden birinde, 85 yaş üzerinde ise her 2-3 kişiden birinde görülmektedir. Sıklıkla yaşlılık hastalığı olarak bilinmesine rağmen Alzheimer hastalığı 65 yaş öncesinde erken başlangıçlı olarak da görülebilmektedir. Günümüzde dünyada 40 milyona yakın Alzheimer hastası bulunduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de ise 600 bin ile 1 milyon arası hasta olduğu tahmininde bulunulmaktadır. Türkiye’de 1960’larda 46 olan ortalama yaşam süresi şu anda 75’in üzerine çıkmış durumdadır. Gerek Dünyada gerekse Türkiye'de tahminler ve koşullar yanılmaz ise, bu rakamların 2030'da iki katına, 2050'de ise üç katına çıkması bekleniyor.
Hastalık bellek bozukluğuyla başlayan, ardından dikkat, konsantrasyon, dil, mekan tanıma gibi bulgularla devam eden, kişinin kendisini bilmemesiyle ve tam bağımlı hale gelmesiyle sonuçlanan bir tablo yaratır.
Hastalığa riski arttırıcı etkenler arasında kafa travmaları, uzun süreli depresyon varlığı, kronik alkol kullanımı ve damar risk faktörleri denilen hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı sayılmaktadır.
Çoğu zaman hastaneye başvuran hastalar tekrarlayıcı unutkanlıklardan söz etmektedir.  Bunun dışında davranışlarında ve gündelik yaşam işlevlerinde bir bozukluk başlangıçta olmayabilir. İşte erken evre olarak belirtebileceğimiz bu dönemde hastalığın yakalanması oldukça önemlidir. Elbette zaman zaman küçük şeyleri unutmanız mümkün; bu yüzden tedirgin olmanıza gerek yok. Hayatınızda yaşadığınız acı tecrübeleri ve sorunları unutamadığınızı bir düşünsenize, hayat yaşanması mümkün olmayan bir durum haline gelebilirdi. Ancak unutma durumu günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa işte o zaman tehlike arz edebilir.
Hastalık evresine gelmiş olan durumlarda yakın dönem unutkanlığının belirgin olduğu kayıt zorluğu, gündelik yaşam alışkanlıklarında ve aktivitelerinde bozukluk, kişinin davranışlarda değişim söz konusu olmaktadır. Hastalığın tesbitinde, kendinizde veya yakınınızda hafıza sorunları, düşünme ve nedenselleştirme zorluğu, karar vermede ve plan yapmada güçlük, konuşma - anlamada zayıflama ve kelime bulma güçlüğü, aritmetik işlemlerde güçlük, görüntüleri – cisimleri algılama zorluğu, kişilik ve davranış değişiklikleri, sosyal aktivitelerden uzak durma ya da geri çekilme, zaman ve mekan ile ilgili kafa karışıklığı, kaybolmalar, giyinme, banyo yapma, tıraş olma gibi kendi kişisel bakımında güçlük ya da özensizlik ve eskiden kolaylıkla yapılan ev ya da gündelik işlevleri yapma güçlüğü gibi durumlardan birkaçı varsa Alzheimer hastalığı için risk altındasınız demektir. Erken tanı ve erken tedavi bu hastalıkta da oldukça önemlidir. Tedaviye geç kalındığı takdirde, hasta zamanla yakın çevresinden uzaklaşıp ciddi hafıza güçlüğü çekebilmektedir. Yine hastalığın farklı evrelerinde depresyon, aşırı kaygı ve endişe gibi ek psikiyatrik bulgular ve hastalıklar tespit edilebilir.
Hastalığın tanısı için mutlaka bir Nöroloji uzman hekiminin değerlendirmesi ve gerektiğinde psikiyatrik inceleme için Psikiyatri hekiminin görüşünün alınması önemlidir. Hastalık tanısında öncelikle bir takım zihinsel muayene testleri, laboratuvar incelemeleri, gerektiğinde MRG, beyin tomografisi gibi beyin görüntüleme, EEG (elektroensefalografi), genetik testler vb. ileri incelemeler yapılmaktadır. Ön tarama testleri sonrası hastalar ayrıntılı nöropsikiyatrik testler ile incelenebilmektedir.
Hastalıkta erken tanı hastalığı tamamen yok etmiyor ancak ilerlemesini oldukça yavaşlatabilir. Tedavide donepezil, memantin, rivastigmin gibi hastalığa ve evresine göre tedavi seçenekleri mümkündür. Hastalarda ileri dönemlerde ilacı reddetme gibi güçlük durumlarında solüsyon, ağızda eriyen tablet, cilde yapıştırılan bantlar şeklinde birçok tedavi seçeneği bulunmaktadır. Alzheimer hastası ile ilgilenmek ve bakımını sağlamak hasta yakınları açısından da oldukça güç ve zorlu bir süreçtir. Ancak hastada davranış değişiklikleri nedeniyle hasta yakınlarının bakımını zorlaştıran durumlar olduğunda bu davranışları azaltabilecek tedaviler ile hasta ve yakınlarına destek olunabilmektedir. Şu an halen Alzheimer hastalığının gelişmeden tespit edilmesi, tamamen tedavisinin sağlanması için aşılama, gen tedavileri ve benzeri çalışmalar devam etmektedir.
Alzheimer hastalığının tamamen engellenmesi mümkün değildir ancak yavaşlatmak da elimizdedir. Özellikle hastalığın erken evrede tespit edilmesi son derece önemlidir. Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, Alzheimer riskini artıran diğer hastalıkların tespiti ve tedavisinin sağlanması, sosyal ve zihinsel aktivitelerde bulunma ile hastalığın başlaması ve ilerlemesi yavaşlatılmaktadır.”

Anahtar Kelimeler:
Salı 22.7 ° / 9.1 °
Çarşamba 19.9 ° / 8.4 °
Perşembe 19.9 ° / 7.1 °