Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Son Usta…

Son Usta…

ISPARTA 16.08.2019 19:25:00 0
Son Usta…
''Çul üzerinde uyuyorum'': İshak Yeşil, koyun-keçi yününden imalâtı yapılan, ''kök boya'' yöntemiyle
renklendirilen her türlü giyecek ve yaşam malzemelerinin sağlıklı olduğunu söylüyor: ''İmkân verilirse
herkese öğretirim. Ayrıca devrim niteliğinde bir 'kırsal kalkınma ekonomi programı' hayata geçirilir.''
''Son Usta''dan ''yün giysi-tekstil imalâtı'' teklifi
Sütçüler İlçesi'ne bağlı Sarımehmetler Köyü'ndeki evinin önemli bir dilimini ve bahçesini 2 bin
parçalık Etnografya Müzesi'ne dönüştüren 55 yaşındaki İshak Yeşil, kimyasal etkilerden kurtuluş ve
sağlıklı hayat için ''öze dönüş'' çağrısı yapıyor.
-''Sağlıklı hayat ve kırsal kalkınmayı sağlayacak üretim formülü''
İshak Yeşil: ''Çul yatak'', ''yün çorap-battaniye-yorgan'', ''kıl çadır'' ve hatta ''çarık'' yapmayı
biliyorum. 'Son Usta' benim. Devlet'ten tek bir damla menfaat beklemiyorum. İmkân sağlansın,
Doğa Ana'nın saflığı ve temizliğini ürünlere dokuyalım. Yöre halkına ve isteyen herkese öğreteyim.
Bu şekilde kadim değerler yok oluştan kurtulur, sağlıklı ürün kültürü yaygınlaşır ve kırsal kalkınma
hamlesi başlar.''
-Doğa Ana'nın yalın ve sağlıklı hâli ve kırsal kalkınma
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa
Genç'in yürütücülüğünü yaptığı ''Isparta'nın Somut Olmayan Kültürel Mirasın Tespiti Projesi''nin
önemli 'kaynak kişilerinden' biri olan İshak Yeşil, Doğa Ana'nın saf, yalın ve sağlıklı hâlinin günlük
yaşama kazandırılabileceğini savunuyor.
Sütçüler İlçesi'ne bağlı Sarımehmetler Köyü'nde Etnografya Müzesi kuran 55 yaşındaki İshak Yeşil,
kadim değerlerin kaybolmaması için çaba gösterdiğini anlatıyor. Bazı ürünlerin teknolojinin baş
döndürücü hızı karşısında yok olup gitmesinin 'hayatın doğal akışı gereği' normal olduğunu düşünen
Yeşil, ancak bazılarının korunmasını savunuyor.
-'Son Usta' benim, Devlet imkân versin, karşılık beklemeden herkese öğreteyim
Kadim Türk değerlerinin yüzyıllardan gelen bilgi birikimi ile süzüldüğünü kaydeden İshak Yeşil,
bunların sadece müzelerde sergilenip korunması; bilimsel, akademik çalışmalarda kayıt altına
alınması değil reel hayatta da tutulması gerektiğini düşünüyor. Örneğin kendisinin ''çul'' üzerinde
uyuduğunu anlatan Yeşil, giysilerini de koyun-keçi yününden yaptığını; kök boya ile renklendirdiğini
anlatıyor.
Bugün 'kıl çorap' ören olmadığını; 'çadır' dokunamadığını anlatan Yeşil, şöyle diyor:
''Kıl Çarık'' diken yok. Ben dikebiliyorum. Bugün 'çarık' yapalım, giyelim demiyorum. O zamana yenildi.
Ama özünü koruyup 21'inci yüzyıla uyarlanabilecek kadim değerlerimiz var. Zira yüzyıllık bilgelik
taşıyan ürünler var. Onları kurt
Ben 'Son Usta'yım. Ama benden sonra olmayacak. Ben kış mevsiminde ördüğüm yün çorap
giyiyorum. Çarık giyiyorum. Neden? Hepsi de sağlıklı da ondan. Yaptığım 'çul' üzerinde uyuyorum.
Neden? Tamamı Doğa Ana'dan saf ve sağlıklı.
Örneğin ''kıl çadır''. Orada bir bilgelik var. Kıl çadır su geçirmez. Kıl çadıra akrep, yılan, sinek sair canlı
giremez. Bugün yaşam alanlarından sineklerden temizlemek için kimyasal kullanılıyor. Doğru değil
mi?
Etnografya Müzesi'nde 'Eski El Dokuması Halılar' var. ''Çul Tezgâhı'' var burada. 130 yıl öncesine
dayandırılıyor. Sedir Ağacı imalâtı bir sistem. ''Kirkit'' (Tarak) ve ''Makas'' ile beraber burada muhafaza
altında. Ama dokuyan yok.
Hiçbir karşılık ve menfaat beklemeden söylüyorum ki Devlet, bize imkân tanısın. Çul, halı ve kıl çorap
dokutayım. Herkese öğreteyim.
Çul, kıl çorap, dokuma halı ve hatta çarık hayatın içinden silinmesin. Hayatın içerisinde kimyasal
madde içermeyen ürünler yer alsın. Ayrıca da kırsal kalkınma için çok önemli ve ilham verici bir başarı
hikâyesi yazılsın.''
-Ben annelerin yerinde olsam ''katran''dan ''beşik'' yaptırırım
Şu an Dünya'nın en değerli parfümlerinin hammaddelerinden birinin de ''Sedir Ağacı'' olduğunu
söyleyen İshak Yeşil, Kadim Türk Geleneği'nde çok önemli bir yer tutan 'Beşik'in işte tam da bundan
yapıldığını anlatıyor.
Bu keşfin asırlar önce gerçekleştirildiğini anlatan Yeşil, sözlerini şöyle sürdürüyor:
''Beşik, ''Sedir Ağacı''nın ''ur''undan -bir tür kanser- yapılır. Biz ona ''Katran'' deriz. Özelliği nedir?
Kokuludur.
Bugün sedir ağacının hammaddesinden parfüm yapılıyor. Ecdat bunun keşfini yüzyıllar öncesi
gerçekleştirmiş. Bebek o beşikte altına kirletiyor. Ama sen o kokuyu hissetmiyorsun. Sedir ağacının
yaydığı kokuyu alıyorsun.
Dönelim bugüne. Beşikler plastik, naylon… Yani sağlıksız…''
-Bakır kap-kacak, tahta kaşık boşuna değil
İshak Yeşil, Sütçüler İlçesi'ne bağlı Sarımehmetler Köyü'nde kurduğu Etnografya Müzesi'nde yüzyıllık
bakır kap-kacak ve tahta kaşıkların da bulunduğunu söyledi.
Yüzyıllardır kullanılan bu ürünlerin hâlâ sağlamlığını koruduğunu anlatan Yeşil, şöyle diyor:
''Bunlar bir kültür. Yaşam şekli. Hepsinin bir hikâyesi var. Ben de sadece obje odaklı değil müzecilik
faaliyeti yürütmüyorum. Onların hikâyelerini de anlatmaya çalışıyorum. Örneğin ekmek teknesi?
Neden ahşap. Kaşık neden öyle? Bunların sağlıkla ilişkisi olduğunu çok iyi biliyorum.
Örneğin 'abdest alma ileğeni', 'ibrik':
Yemekten önce misafirin elini yıkaması için su dökülmesi, havlu tutulması. Bunlar hep kadim
geleneklerimiz.''
Emekli olduktan sonra 2000 yılında İstanbul'dan köyüne kesin dönüş yaptığını ve anılan tarihten
itibaren de Etnografya Müzesi'ni oluşturmaya başladığını söyleyen Yeşil şu paylaşımlarda bulunuyor:
''Ben ''eski eşya'' meraklısı bir kişiydim. Geçmişime, Sarımehmetler Köyü ve Sütçüler'e özgü ''eski
eşya'' tutkusu hep canlıydı içimde. Köye dönüş yaptıktan sonra bu eski eşyaları biriktirme fikri
filizlenmeye başladı. Şu anda burada 2 bin parça eski eşya var. Bu eşyaların tamamı Sütçüler ve
Isparta'nın kullandıklarıdır. 'Karasaban'dan 'Tuluk'a; 'Döğen'den 'Kepçe'ye; 'Yöresel Kıyafetler'den
'Bakır Kaplara' kadar hayatın her alanında geçmişte ne kullanıldı ise; aklınıza ne geliyorsa o burada
var.
Etnografya Müzesi'nde 1223 tarihinde imal edilmiş bir 'Çanak' var. Bunun üzeri bakır, alt bölümü ise
tunç… Kahve Kavurma Makinesi var. Katlanabilir Bakır'dan imal edilmiş bir sistem.
Artık geri dönüşü mümkün olmayan ''-kullanılmayacak-'' 'Kara Saban' var. Zira 'Ustası' yok; kullanım
alanı da yok. Özgün sivil Türk Mimarisi'nde çok önemli yer tutan ''Ev Dolapları'' var. Etnografya
Müzesi'nde onların kapakları var. 150-200 yıl önce yapılmış kapak bunlar
Elektrikli değil, pilli radyolar var. Tabiî ki o dönemler 'FM bandı' yok. 'Orta'-'Kısa Dalga' 'Budapeşte'
olarak tanımlanan frekansları çeken, çalışır hâlde radyolar var.
'Taş Plak' var. Çalışır durumda 'Pikap' bulunuyor. Yine 'Gramofon' var.
Bu iş bende bir tutku hâline geldi. 5 yaşındaki çocuğa dâhi tutkuyla anlatıyorum. Kültürümüzü,
değerlerimizi özellikle çocuklara tanıtmak, onlara aşılamak istiyorum.''
-Ne hazin ki yabancı uyruklu kişiler kültürümüze bizden daha çok ilgililer
Sosyal Paylaşım Ağları sayesinde Sütçüler Sarımehmetler Köyü'ndeki Etnografya Müzesi'ne Japonya,
Almanya, İsrail'den dâhi ziyaretçilerin geldiğini anlatan İshak Yeşil, bir tespitini de şöyle paylaşıyor:
''Elazığ, Bayburt, Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve daha nice şehirlerimizden gelen misafirlerimiz de var.
Ama gözlemim şu ki yabancı uyruklu kişiler, kültürümüze bizden daha çok ilgililer. Duyarlı bir şekilde
yaklaşıyor daha çok önemsiyorlar.''
-Her motifte bir anlatım var. Ağıt, neşe var. Orada hayat var
Etnografya Müzesi'nde sergilenen 2 bin parça objenin Sütçüler ve çevresine özgü olduğunu anlatan
Yeşil, giysilerin de manevi açıdan çok değer taşıdığını söyledi. Hedefinin 2023 yılına kadar kadim
kültürleri anlatan bir kitap yayınlamak olduğunu belirten Yeşil, Etnografya Müzesi'ne gelen
misafirlerine de o an yazdığı şiiri okuyor.
Bunu ''Ozan''lık değil ''Yakım Yakma'' olarak nitelendiren Yeşil, sözlerini şöyle tamamlıyor:
''Olayı, durumu anında ''Kıt'a''ya dökebilecek kabiliyetimiz var. Karşımda ''Âşık'' olsa onunla ''Atışma''
yapabilirim. Doğaçlama, o an, kafiyeli dörtlük söyleyebiliyoruz. İçten gelen bir durum bu… Dinleyen
misafirlerimiz de mutlu oluyor.
Bizim de hayatımız bu. Etnografya Müzesi'ni geliştirmeye, zenginleştirmeye devam edeceğiz. Umut
ederim ki kültürümüzü anlatan kitabı da 2023'e kadar yayınlayabilirim.''

Anahtar Kelimeler: usta
Çarşamba 21.7 ° / 11.4 °
Perşembe 20.9 ° / 10.2 °
Cuma 20.6 ° / 7.9 °