
Kendisiyle, bu mesleğin içinde uzun yıllar çalıştık, haberden haber koştuk, karda- kışta, ( o açılış senin, bu festival benim, o haber, bu haber diye, siyasilerin ve bürokratların) peşinden bıkmadan yorulmadan, koşturduk, mücadele verdik. HABERCİLİK YOLUNDA… Isparta’nın mazideki vizyon projeleri olan (SDÜ-DEREBOĞAZI YOLU-SDÜ HAVALİMANI-ORGANİZE SANAYİ ve ISPARTAM’IZIN BEYAZ İNCİSİ olan DAVRAZ’IMIZIN) bugünlere kavuşmasında mazideki, Isparta-Burdur rekabetinde payımız vardır. KOMŞU Burdur ile hem habercilikte, hem ekonomide hem de Isparta’ya yapılacak yatırımlarda çok yarıştık, çokkkkk… (Şimdilerde rekabet yerini, 2 şehir birlikteliğine bırakmış durumdadır.) 1967’de ISPARTASPOR’UMUZU kuran, merhum MEHMET ÇALTI abimizin oğlu olan kıymetli arkadaşımız Ali İhsan ÇALTI, Isparta basının da ayrı bir kişiliği olan, kendi dünyasından dünyaya bakan değişik bir insandı. Her şeye muhalif olmayı seven bir yapıdaydı. Haber ve yorumun kutsallığı konularında asla taviz vermezdi.
Görev yaptığı yıllarda, merhum Süleyman DEMİREL için, “Baba Isparta’ya gelse, çok sivri bir laf etse, bizde onu, 9 sütuna manşet yapıp, biraz para kazansak” derdi, amma malda –mülkte-zenginlikte, hiç gözü olmadı. Haberin kutsallığı dedik ya, o “ İki gözüm HABER, babam olsa yazarım arkadaş. Gerisi beni enterese etmez” derdi. Onun için herkes, ona karşı mesafeli dururdu. Çok samimi olduklarına ( bizim emmioğlu) derdi. Bizler, Isparta’da gazeteciliğin, önce hurufat (kasalardan yazı dizme) sonrası entertip (kurşun harflerle dizgi) daha sonrası ofset baskı sistemine geçtiği yıllarda çalıştık ve her biriminde emek harcadık. Rahmetli Çaltı, işin mutfağında yani fikir işçiliği bölümünde görev alır, çalışırdı. Yıllarca yerel muhabirlik görevi yanında, Cumhuriyet gazetesinin Isparta muhabirliğini yaptı.
Özel haberler yapmayı çok severdi. İnsan odaklı haber yapmayı yeğlerdi. Gazeteci abimiz Hasan Özbek için de yıllarca fahri Milliyet gazetesi Isparta muhabirliğini üstlendi. Hatta bir gün Antalya Milliyet Bölge müdürü telefonla Hasan Özbek abimizi aradığında, ÇALTI telefonu kaldırıp : “ Buyrun efendim. Ben Hasan Özbek-Ali İhsan Çaltı, Isparta bürosu ve muhabiri emrinizdedir” deyivermişti. Hasan abimiz de “POLEMİĞE GİRME, ÇALTI, işine bakkkkk” diye takılırdı. Gerçekten arkadaşımızın renkli bir kişiliği vardı.
Allah rahmet eylesin. İşin özeti şu ki, “1952 doğumlu Ali İhsan Çaltı iyi bir gazeteci, sıkı bir Beşiktaşlı, her şeye muhalefet olan, öküzün altındaki buzağıyı arayan hatta ve hatta habercilikte her şey mübahtır diyerek buzağının neden süt içemediğini araştıracak kadar titiz ve derin çalışma örneği gösteren bir insandı. Her habere giderdi, ancak her haberi gazeteye yazmazdı. Velhasılı değişik bir adamdı. Onu yakından tanıyanlar bilir. (Bir gün onun hakkında böyle şeyler yazacağımızı vallahi hiç düşünmedik desek yalan olmaz.) Evet, bu dünyadan ve Isparta basınından çileli bir Ali İhsan Çaltı geldi- geçti.

Unutulmaz sözlerinden biri de şuydu. “Saç özürüm var. Ancak akıl yönünden özürüm olmasın bana yeter” derdi. Mevlam, rahmet etsin. Saygılarımızla. İŞTE SİZE, 1985 YILINDAN BİR NOSTALJİ RESİM. ISPARTA BASINININ DUAYENLERİ BİR ARADA. (Ali İhsan ÇALTI-Sedat İĞCİ-Sedat CİCAN-Hasan ÖZBEK.)