Bugün, 14 Mayıs 2024 Salı

Sadece AK Parti’nin sorunu değil

TBMM Genel Kurulu'nda, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı üzerine bir konuşma yapan MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Türkiye’nin şuanda kuşatılmış bir durumlar karşı karşıya olduğunu belirtti.

SİYASET 4.03.2016 07:02:00 0
Sadece AK Parti’nin sorunu değil
TBMM Genel Kurulu'nda, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı görüşmeleri sürüyor. MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan da önceki gün akşam partisi adına söz alarak kanun tasarısı hakkında görüşlerini belirtti. Okutan konuşmasının büyük kısmını teröre ayırırken, İçişleri Bakanlığı bütçesine de yeteri kadar önem verilmediğini ileri sürdü.
ÇOCUKLAR KORKTULAR BİLGİLERİ ALAMADIM
İçişleri Bakanlığı bütçesinde jandarmaya üvey evlat muamelesi yapıldığını belirten Okutan, “Bütçeyi incelediğinizde İçişleri Bakanlığı bütçesinin AK Parti hükümetlerinde özen gösterilmediği daha önce olduğu gibi bir oranla büyüdüğü gözükmekte ama jandarma teşkilatıyla ilgili bir oransal ihmalin olduğu gözüküyor. Jandarma üvey evlat mı gibi bir soruyla karşı karşıya kalıyoruz. İçişleri Bakanlığı mülki idari amiri olmam nedeniyle bakanlık mensubuyum. İçişleri Bakanlığı emniyet, asayiş, vatandaşın can ve mal güvenliğini korumakla görevli bakanlık değil onun ötesinde bu memleketin uygar toplumlar içerisinde yer alması için önemli bir bakanlık. Bakanlık meslektaşlarıma başvurduğumda neredeyse bir duvarla karşılaştım. Çocuklar korktular, bilgileri alamadığım için bu konuları dile getirmek isterim.
SİLAHLARI OLSAYDI BELKİ VURULMAZLARDI
Jandarmada sözleşmeli personele ağırlık veriliyor. Güvenliğin önemli olduğunu ve sözleşmeli personelle çözülme yolunun doğru bir iş olmadığını düşünüyorum. Bunun kurumla ciddi bağlarla bağlanabilecek belki kadrolu personel olarak çalıştırılacak bir noktaya getirilmeli. Uzman çavuşlarımızın zati silahları yok. Van’da ve değişik yerlerde belki de çocuklarımızın silahları olmadığı için bankada çarşıda teröristler onları katlettiler. Belki silahları olsaydı böyle olmazdı” şeklinde konuştu.
BELEDİYE BAŞKANLARININ YETKİLERİ ARTIRILMALI
Öte yandan Okutan konuşmasında teröre değindi. Bu konuda Büyükşehir Yasası’nın doğu illerinden farklı uygulamalara yol açtığını ifade eden Okutan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyükşehir Yasası konusunda bakanlığımızın bir arayış içerisinde olduğunu ve çıkartıldığını biliyoruz. Ama bu doğru işlemedi. Batıda beldelerimizin köylerimizin mallarının çarçur edildiği bir görüntü, hizmetlerin yerinde, zamanında yerine getirilmediği görüntüsüyle karşılaştık. Aslında Güneydoğu ve Doğu’da başka görüşmelerle entegre edilebilecek  şekilde yasalaştırıldı ama bu farklı şekilde uygulanıyor. Sanki bölgede ayrımcılığa, farklı bir uygulamaya güç katan bir yasa olarak karşımıza çıkıyor. Muhakkak  büyükşehir belediye yasasında değişikliğe gidilmeli. Belediye başkanlarının, yerel yönetimlerin yetkileri artırılmalı. Ama bu şu manaya gelmemeli; oralarda bugün yığınaklar, bomba düzeneklerinin kurulması dahil bir takım faaliyetler içerisinde belediye görevlilerinin, belediye makinelerinin yer aldığını biliyoruz. Bunu yapanların muhakkak cezalandırılması ve belediye başkanlarının görevden alınması sağlanmalıdır. Bu konuda yeni bir yasa fikrine gidilmelidir” şeklinde konuştu.
MÜLKİ İDARİ AMİRLERE YÜKÜ YÜKLEYİN SONUÇLAR OLUMLU OLACAKTIR
Mülki idari amirleri de bu yasayla sanki atıl plana düşmüştür. Valiliklerimizde şuanda proje izleme değerlendirme birimi oluşturuldu. Ama bu iyi yürümüyor. Mülki idari amirlerinin profesyonel yeteneklerinden faydanılmalı. Yükü yükleyin, sonucun nasıl memleket için olumlu olduğunu hepimiz görmüş olacağız.”
DEMOKRASİDEN VAZGEÇMEMELİYİZ
Diğer taraftan Türkiye’nin bu dönemde işinin zor olduğunu kaydeden MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan, ülkemizin kuşatılmış bir durumla karşı karşıya olduğunu savundu. Okutan, şunları söyledi: “Sadece AK Parti hükümetinin değil milletin meselesi haline geldiği bir sorunlar karşı karşıyayız. Bu manada hem şahsım hem partim hem de gönüldaşlarımız olarak destekliyoruz. Ancak sizin de duruşunuzun netleşmesini istiyoruz. Biz biliyoruz ki iç politika, dış politikayla hep bağlantılı olur. Hep birlikte milli duruş sergilemeliyiz. Bunun için demokrasiden muhakkak vazgeçmemeliyiz. Bunları birlikteliğin sağlanmasıyla aşabiliriz. Bunları aşabilecek güçteyiz. Ama sizin söylemlerinizde ve hükümet görüşünüzde netlik görmek istiyoruz. Bunları ancak demokrasiyle aşabiliriz. Hukuk devleti algısını da her alanda yürütmeli ve göstermeliyiz.
KENDİ SİYASİ GELECEĞİNİ PLANLAMAK YERİNE…
Milli birlik ve beraberliğimizi korumakla ilgili en ufak şüphe duyulmamalı. Tüm sosyal gruplar ve siyasi gruplar arasında bir ahenk oluşturulmalı. Aynı ahenk devlet ile millet arasında gerçekleştirilmelidir. Kamu kurumları arasında ciddi işbirliği gerekmektedir. Herkes kendine ait kimlikleri hür şekilde taşıyabiliyorken, ortak değerlerimiz üzerinde hassasiyeti sürdürmeli ve birlikte hareket edebilmelidir. Birlikte Türk milletini oluşturmalıyız. Bunun sayın cumhurbaşkanımız hem kurumlar arası hem de vatandaşlar arasındaki diyalog ve tutum ve davranışlara öncülük etmelidir. Kendi siyasi geleceğini planlamak yerine memleketin bu zor şartlardan çıkması için milletin liderliğini yapmalıdır. Yapacağı tüm faaliyetler bu amaca yönelmelidir. Geçmişimiz, kültürümüz ve coğrafyamızdan alacağımız bu birikim geleceğimizi planlamak için yeterlidir. Bunun için samimi bir özeleştiri ve tövbe gerekmektedir.
HER VATANDAŞ BİRİNCİ SINIF VATANDAŞ OLARAK KENDİNİ HİSSETMELİ
Çözüm sürecinin devletimizi zaafa düşürecek temek yanlışlarının yerinde olduğunu hatta çözüm sürecinin bu milletin hayır duası olduğundan denilmesi lazım geldiğini önüne gelecek her fırsatta devreye konulacağı vurgulamalarını sürdürmektedir. Halbuki böyle bir savunma  fıkrasına girmeye gerek yoktur. Bizler yanlış yaptık ve şimdi doğrunun peşindeyiz demek yetecektir. Bizce devlet yönetimi halkı ihya etmeli, halkın  devletten memnuniyetini artıcı önlemler almalı, halkın kendisini huzur ve güven içerisinde olmasını sağlayacak, bu ülkede mutlu olmasını sağlayacak uygulamalarda bulunmalı. Kişi hak ve hürriyetlerini aşmalı ve her Türk vatandaşının  bu ülkenin birinci sınıf vatandaş olduğunu hissetmesini sağlamalı. Ama diğer taraftan buyrukçu, baskıcı, bölgeyi homojenleştirerek tek tipleştirmek adına bölgeyi ezen, silahlı ve kanlı örgütle barışmak, bu işlerle uğraşmak bizim karşı olduğumuz bir iştir. Çözüm süreci olarak uygulanan bu süreç böylesine bir barış, böylesine bir hak isteğinin yerine getirilmesi olarak işlenmemiş zaten. Esasen halklar arasında bir küslükte yoktur. Binlerce yıldır olduğu gibi tüm medeniyet faaliyetlerimizi birlikte yapmaktayız. Etle tırnak olmuşuz. Söylediğimiz aksine çözüm süreci tarihimizde ilk defa tarihimizde halklar arasında ayrılık tohumunu eken bir süreç olarak ortaya çıkmıştır.
KUCAKLAŞARAK BU İŞİ ÇÖZEBİLİRİZ
Gün birlikte olma günüdür. Sadece politik söylemlerle aşılamayacak bir dönemi yaşıyoruz. Herkesin bunun idrakinde olması lazım. Devletiyle, siyasi gruplarıyla toplumun tüm kesimleriyle kucaklaşarak bu işi ciddiyetle ele alarak bu işi çözebiliriz diye düşünüyoruz.”

Anahtar Kelimeler:
Salı 18.3 ° / 6.6 °
Çarşamba 19.3 ° / 9.2 °
Perşembe 21.2 ° / 10 °