Nüfusun %12-13’ü engelli!

Isparta Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayşe Nur Akbay, Dünya Engelliler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada “Nüfusun  %12-13 ‘ünün engelli olduğu ülkemizde, herkes potansiyel bir engelli adayıdır veya herkesin engelli bir çocuğu olma ihtimali vardır. Belirtilen bu %12- 13 lük oranın 1 milyon yüz bini engelli çocuktur” dedi.
 
Isparta Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayşe Nur Akbay, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Dünya Engelliler Günü’nün engellilere yönelik çalışmalara dikkat çekilmesi açısından önemli bir gün olduğunu dile getiren Akbay, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Engelli bireylerin toplumla bütünleşmesine katkı sağlanmak amacıyla, yılda bir kere de olsa, engellilerimizin hatırlandığı gündür 3 Aralık. 
            Nüfusun  %12-13 ‘ünün engelli olduğu ülkemizde, herkes potansiyel bir engelli adayıdır veya herkesin engelli bir çocuğu olma ihtimali vardır. Belirtilen bu %12- 13 lük oranın 1 milyon yüz bini engelli çocuktur. Ülke nüfusunun önemli bir oranı engeli bireylerden oluşmasına rağmen sokaklarımızda, toplu taşıma araçlarında, alıveriş merkezlerinde ve hatta okullarda çok az engelli birey görmekteyiz. Ne yazık ki engelli bireylerimizi yeterince sosyal hayatın içine çekemiyoruz.
            Engelli bireyler ve çocukların eğitimi konusunda özellikle son yıllarda önemli iyileştirilmeler ve çalışmalar yapılsa da bu çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Gerekli donanımın sağlanamaması sebebiyle, gelişmiş ülkelere göre Türkiye’de engellilerin eğitim alma ve meslek edinme imkanları kısıtlıdır.  Oysa ki; engelli bireylerin ve çocukların ülkemize, milletimize ve en önemlisi kendilerine yararlı bireyler olarak toplumda yer alabilmelerini,  eğitim almalarını ve bir meslek edinmelerini sağlamak Anayasamız ve uluslararası sözleşmeler gereği Devletimizin vazifesidir ve borcudur.
            Eğitim alanında engellilere yönelik açılan okullar, yapılan çalışmalar ve iyileştirmeler yetersizdir. Mevcut okulların ise gerek uzman öğretmen kadrosu,  gerekse fiziki donanım açısından yeterli oldukları söylenemez. Son yıllarda bu eksikliği gidermek amacıyla özel eğitim merkezlerinin önü açılmıştır. Ancak bu özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri yeterince denetlenmediği için engelli çocuklara ve ailelere yönelik istismar olaylarında artış gözlenmektedir.
            Engelli çocuklarımızın ne kadar erken eğitime başlarsa o kadar fazla yol kat edeceği bilinmesine rağmen Ülkemizde engelli çocuklara yönelik özel eğitim çalışmaları, gerek ailelerin duyarsızlığı gerekse sağlanan imkanların yetersizliği sebebiyle genellikle okul çağında başlamaktadır. Özürlü yada özürlü olma riski olan 0-6 yaş arası bebek/çocukların çoğu okul çağına kadar ekseriyetle evde bakıldıkları için okul çağına geldikleri zaman yetersizlikleri iyice belirginleşmekte ve yaşıtlarıyla aralarındaki fark iyice artmaktadır, dolayısıyla eğitimlerinde geç kalınmış olmaktadır.
            Engelli çocukların kaynaştırma yoluyla normal okullarda eğitim alma imkânı yasalarda mevcut olsa da,  uygulamada bu husus teoride kalmaktadır.  Kaynaştırma yoluyla eğitim için çocukların yönlendirildiği okullar yeterli fiziki alt yapıya ve donanıma sahip değildir. Akademik başarıyı düşürürler kaygısıyla kaynaştırma eğitimi için öğrenciler belli okullara yönlendirilmekte, kaynaştırma eğitiminin sadece engelli çocuklarımızın değil, diğer öğrencilerimizin de rehabilitasyonu için gerekliliği göz ardı edilmektedir.  Okullarımıza bireysel eğitim programlarının uygulanması için gerekli altyapı ve özel eğitim öğretmeni desteği sağlanmalıdır. İlimizde uygulanan engelli çocukların hepsinin belli okullara yönlendirilmesi ve/veya bu çocukların tek sınıfta toplanması uygulamasına son verilmelidir.
            Hayata siyah beyaz gözlüklerle bakarak gerçekliği tanımlamak mümkün değildir. Her bir engelli çocuğumuz hayatımızı güzelleştiren renklerin farklı tonlarıdır. Onları hapsedildikleri kendi dünyalarından alıp sosyal hayatımıza dahil etmek her şeyden önce millet olarak toplumsal hayatımıza renk ve güzellik katacaktır.
            Biz, Isparta Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak, engelli çocuklarımızın ve bireylerin; toplumumuzun refah ve çeşitliliğine, sosyal ve ekonomik kalkınmasına yaptıkları ve yapabilecekleri katkıları takdirle karşıladığımızı, özgürlüklerden pozitif ayrımcılık gözetilerek eşit ve tam olarak faydalanmaları için her daim üzerimize düşen görevi hassasiyetle yerine getirmeye devam edeceğimizi belirtir,  bu vesileyle bütün engelli bireylerimizin “Dünya Engelliler Günü’nü” kutlarız.”