İmam Hatip öğrencileri de askeri okullara alınmalı

İmam – Hatip Okulları Isparta Temsilcisi Abdurrahman Akçil, İmam Hatip Okulları öğrencilerinin askeri okullarına alınması gerektiğini ifade ederek, bununla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Akçil açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “28 Şubat’ın izleri bir çok alanda temizlense de halâ 28 Şubat’ın mimarlarının hakim olduğu alanda tam bir temizlik yapılamadı. Ancak, bu yönde önemli bir yol kat edildi. Ak Parti iktidarında bu sorunun da en kısa zamanda çözümleneceğine inanıyorum.
Ordu’daki paralel yapıya mensup subay ve astsubayların atılmasıyla boşalan kadrolara İmam – Hatipli öğrencilerin askeri okullara alınarak doldurulmasının hem ahlak hem maneviyat bakımından yerinde bir karar olacağını düşünüyorum.
Bilindiği gibi bundan 19 yıl önce yani 28 Şubat 1997’de o dönemin ordu yöneticileri başta olmak üzere birçok kesiminde İmam - Hatip ve İslam karşıtlığı başlatılmış ve bunun üzerine bina edilen irtica paranoyası ile ülke çok kötü bir dönemden geçmiş daha da kötüsü İmam – Hatiplerin askeri okullara girişlerinin önü kapatılmıştı.
Oysa, her yıl düzenli olarak personel alımı yapan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, İmam Hatip Lisesi  (İHL) kökenli astsubay adaylarına karşı uyguladığı ayrımcılık günümüze kadar geldi. 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tek başına iktidara gelmesiyle bu yöndeki bir çok sorun çözümlendi. Ancak, bu sorun hala devam ediyor. ÖSYM tarafından Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı’nı kazanan İHL mezunu öğrenciler, 2. aşama sağlık ve spor sınavlarına sırf  İHL mezunu oldukları gerekçesiyle alınmıyorlar.
Artık, 2016 yılına geldiğimiz bu zamanda böyle olumsuzluklar olmamalı ve İmam – Hatipli öğrenciler de askeri okullara rahatlıkla alınmalıdır. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak onların da bu okullarda okuma hakları vardır. İmam Hatip okullarından da askeri okullara öğrenciler girebilmelidir. Mesleklerin içerisinde dindar olunması gereken bir meslek varsa bu da birincisi Silahlı Kuvvetler mensupları olmalıdır. Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerini hayatları pahasına yapmak mecburiyetindedirler. Başka bir meslekte böyle bir zorunluluk yoktur. Sonunda ölüm olan bir vazifeye ancak ahiret inancı olan bir insanı gönderebilirsiniz. Bu bakımdan Silahlı Kuvvetlerin dindar olması lazım. Belirli dini bilgilere sahip İHL mezunlarının TSK’da istihdam edilmesi, TSK’nın göreve dönük başarısını ve manevi değerlerini daha çok artıracağını düşünüyorum.”