Bugün, 13 Mayıs 2024 Pazartesi

EĞİRDİR GÖLÜ’NDEKİ TEHLİKE

Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici'nin yazısıdır...

GÜNDEM 16.10.2017 07:02:00 0
EĞİRDİR GÖLÜ’NDEKİ TEHLİKE
Eğirdir Gölü su hacmi bakımından Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü idi. 1970 li yıllara kadar göldeki su seviyesi (kotu) 920—919.19 metre iken bu gün gölde su seviyesi 915.75 m kadar  düşerek önceki yıllara göre azalma 4-5 metreyi bulmaktadır
Eğirdir Gölü’nün su seviyesindeki ve yüzey alanındaki azalmalar çok ciddi boyutlara ulaşmış olup göl kıyı alanlarında bilhassa Hoyran Kesimi, Gençali Yukarıtırtar,Dutlubük, Karaot(Gelendost) Akkeçili, Kayaağzı ve Kemer Boğaz kesimlerindeki alüvyonal alanlarda göl aynasından itibaren bu yıl 50-75 m ulaşan su çekilmeleri ve batık alanlar oluşmuştur.  Bilhassa Gölün Eğirdir Bölümü ve Hoyran kesiminde su seviyesi ve kıyı çekilmeleri ve su bitkilerinin aşırı çoğalması sonucu gölün batı ve doğu kesimi ar asındaki Kemer Boğaz Mesafesi 1km.nin  altına düşmüştür. Bu durum çok tehlike arz etmektedir. Gölün bölünmesine ve sonucunda da gerekli önlemler alınmadığında giderek küçülerek kurumasına neden olabilecektir. Tıpkı Aral ve diğer göllerdeki gibi…
Eğirdir Gölü’nün beslenmesi dere ve çaylarla yağışlar ve yağışlarca oluşan yüzey sularıyla olmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda proje kapsamına alınan Eğirdir Gölü Havzası’nda 2019 yılı sonuna kadar 33 baraj ve gölet inşa edileceğini, bu yapılarda ise 81 milyon metreküp su depolanacağını açıkladığının belirtilmesi ve uygulamaya konulmasıyla hem gölü besleyen dere ve yüzey sularının göle ulaşımı engellemiştir. Bunun yanı sıra gölden pompajla tarımsal amaçlı su alımları her geçen gün giderek artmaktadır. Yaşanan kurak dönemle birlikte gölde bu yıl geçtiğimiz yıllara oranla gölün bazı kesimlerinde ortalama 1.5- 2m. ulaşan ye aşırı miktarda su azalmasına neden olmuştur.
KARALAŞMA-KİRLİLİK-BALIK KAÇAKLARI – MİNERAL MADDE ARTIŞI TEHLİKELİ BOYUTLARA ULAŞACAK …
Yıllardır göl su seviyesindeki azalmalar, gölün giderek azalan biyolojik çeşitliliğine ve ekolojik yapısını daha da olumsuzlaştırmaktadır. Göl bir yandan binlerce lira harcayarak balıklandırma çalışmaları yapılmakta fakat tarım alanları için devasa  pompajla alınan  sular tarım alanlarının balıklarla  kaplanmasına neden olmaktadır.  Göldeki balık kaçaklarına çözüm aramakta olanlar bu gerçeği bilmekte  ama …. Gölde kirliliğin, bitki topluklarının ve bilhassa karalaşmaya neden olan kamışlık alanların hızlı bir şekilde artmasına neden olmaktadır. Bunun doğal göllerin gelişimindeki bilimsel karşıtı bataklıklaşma ve karalaşmadır.
  Gölün öncelikli stratejik önemi içme suyu olarak kullanımıdır. Tarımsal sulama, içme ve kullanma suyu için elbette baraj yapılmalıdır. Ancak bunlar yapılırken Eğirdir Gölü’nün geleceği düşünülmeli ve düzenlemeler havza bazında ele alınmalıdır. Gölde su seviyesinin azalmasına bağlı olarak gölün yapısında yer alan arsenik, amonyum, sülfür, alüminyum, nitrit azotu ve amonyak miktarı da  giderek artmakta olup, bu  artışlar göl suyunun kullanımı için de çok tehlikeli sonuçlara neden olabilecektir.
Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ TTKD Bilim Danışmanı Eğirdir –ISPARTA Temsilcis

Anahtar Kelimeler:
Pazartesi 16 ° / 7.8 °
Salı 18.3 ° / 6.6 °
Çarşamba 19.3 ° / 9.2 °