Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, 2006 yılında gül çiçeğine coğrafi işaret alındıktan sonra bu bölgenin dışında üretiminin yapılmasının izne tabi olması gerektiğini ancak bunun böyle olmadığını belirterek, gül yağı için alınan coğrafi işaret için “Gül yağının coğrafi işaret alması belge ve sertifikasyon açısından önemlidir. İnşallah amacına uygun kullanılır, kullanıldığı zaman faydalı olur” dedi.
Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, Isparta Ticaret Borsası’nın başvurusu ile gül yağına coğrafi işaret alınmasını değerlendirdi. 2006 yılında SDÜ GÜLAR Merkezi ile GÜlbirlik’in gül çiçeğine coğrafi işaret aldığını hatırlatan Çelik, “Coğrafi işaretten kasıt, bu bölgenin dışında bu ürünün herhangi bir şekilde üretimi, dikimi ve tarımsal faaliyeti yapılamaz. Yapılırsa da yetkili organların iznine tabidir. Ama o işaret alındıktan sonra o köprünün altından ne sular geçti. Nerelere ne dikimler yapıldı, nerelere kadar götürüldü. Gül yağının coğrafi işareti perspektifinden bakıldığında inşallah sonuç verir ve amacına hizmet ede. Bu bizim için büyük bir kazanım olur. Ama ne kadar kendi mecrasında kalır, o konuda endişelerimiz yok değil. Dünyada Türk tipi gül yağı var. Bu bilinir bu sektörde kullanılırken insanlar Türk tipi gül yağını tercih ederler ve hep kullanmaktan yanadırlar. Başka ülkelerde üretilen gül yağlarıyla kalite bazında karşılaştırıldığında kilogram fiyatında Türk tipi gül yağı bir tık öndedir. Bunun sebebi biz 200 km’lik alanda üretim yapılan yerlerden gül çiçeğini alıp, harmanlayıp, bunları tek kalite yapıyoruz. Ama bazı bölgelerde sadece bir bölgeye mahsus olmak üzere 15-20 km’lik alanda bu Bulgaristan’da da böyle, Türkiye’de bazı bölgelerde de böyle. Kalite ve verimin altında yatan sebep bence var. Malınız kaliteli ise, siz de kurumsallığınızdan eminseniz bunda bir sorun yok. Gül yağının coğrafi işaret alması belge ve sertifikasyon açısından önemlidir. İnşallah amacına uygun kullanılır, kullanıldığı zaman faydalı olur” şeklinde konuştu. GÜLSES GAZETESİ
